top of page
DEMODE SİYAH LOGO_edited.png

Biz Kimiz?

Demode, Türkiye’deki sanatçı, tasarımcı ve yaratıcı gençler için bir paylaşım ve buluşma noktasıdır. Ancak kendimizi sadece bir platform olarak değil, yaratıcılığı cesaretle kucaklayan, özgünlüğü destekleyen ve birlikte şekillendirip inşa edebileceğimiz bir zemin olarak görüyoruz. Her bireyin kendi ifadesini özgürce yansıtabileceği, sınırları belirlenmemiş güvenli bir alan yaratmayı hedefliyoruz.

Neden Varız?

Yüzeysel ve hız odaklı içeriklerle dolu bir dünyada, yaratıcılığı yeniden derinleştirmek ve anlam kazandırmak için buradayız. Duyguların, düşüncelerin ve empati kurmanın yaratıcı süreçteki önemini vurguluyoruz. Aynı zamanda, bireyselleşmenin arttığı bu çağda, birbirini destekleyen bir topluluğun gücüne inanıyoruz. Hissetmek, düşünmek ve yaratmak için bir nefes alma alanı sunmak; beraber oluşturacağımız bir topluluk için zemin yaratmak için varız.

Ne Yapıyoruz?

Demode, yaratıcı bireylerin seslerini duyurmalarını ve kendilerini özgürce ifade etmelerini destekler. Trendlerden bağımsız, içten ve özgün üretimlerin merkeziyiz. Forumlarımızla fikirlerin buluştuğu, içeriklerimizle yaratıcı ifadelerin okurlar ve üreticiler arasında bağ kurduğu bir köprü oluşturuyoruz. Bireysel yaratıcılığı toplumsal bir dönüşüme bağlayan, ilham veren bir ekosistem olmayı amaçlıyoruz.

Biz Kimiz?

Demode, Türkiye’deki sanatçı, tasarımcı ve yaratıcı gençler için bir paylaşım ve buluşma noktasıdır. Ancak kendimizi sadece bir platform olarak değil, yaratıcılığı cesaretle kucaklayan, özgünlüğü destekleyen ve birlikte şekillendirip inşa edebileceğimiz bir zemin olarak görüyoruz. Her bireyin kendi ifadesini özgürce yansıtabileceği, sınırları belirlenmemiş güvenli bir alan yaratmayı hedefliyoruz.

Neden Varız?

Yüzeysel ve hız odaklı içeriklerle dolu bir dünyada, yaratıcılığı yeniden derinleştirmek ve anlam kazandırmak için buradayız. Duyguların, düşüncelerin ve empati kurmanın yaratıcı süreçteki önemini vurguluyoruz. Aynı zamanda, bireyselleşmenin arttığı bu çağda, birbirini destekleyen bir topluluğun gücüne inanıyoruz. Hissetmek, düşünmek ve yaratmak için bir nefes alma alanı sunmak; beraber oluşturacağımız bir topluluk için zemin yaratmak için varız.

Ne Yapıyoruz?

Demode, yaratıcı bireylerin seslerini duyurmalarını ve kendilerini özgürce ifade etmelerini destekler. Trendlerden bağımsız, içten ve özgün üretimlerin merkeziyiz. Forumlarımızla fikirlerin buluştuğu, içeriklerimizle yaratıcı ifadelerin okurlar ve üreticiler arasında bağ kurduğu bir köprü oluşturuyoruz. Bireysel yaratıcılığı toplumsal bir dönüşüme bağlayan, ilham veren bir ekosistem olmayı amaçlıyoruz.

14_edited_edited_edited.jpg

DEMODE TAKIMI

Biz Kimiz?

Demode, Türkiye’deki sanatçı, tasarımcı ve yaratıcı gençler için bir paylaşım ve buluşma noktasıdır. Ancak kendimizi sadece bir platform olarak değil, yaratıcılığı cesaretle kucaklayan, özgünlüğü destekleyen ve birlikte şekillendirip inşa edebileceğimiz bir zemin olarak görüyoruz. Her bireyin kendi ifadesini özgürce yansıtabileceği, sınırları belirlenmemiş güvenli bir alan yaratmayı hedefliyoruz.

Neden Varız?

Yüzeysel ve hız odaklı içeriklerin dünyasında, yaratıcılığı derinleştirmek ve anlam kazandırmak için buradayız. Duyguların, düşüncelerin ve empati kurmanın önemini vurguluyoruz. Bireyselleşen bu çağda, destekleyici bir topluluğun gücüne inanıyoruz. Hissetmek, düşünmek ve yaratmak için bir nefes alma alanı sunmak; beraber oluşturacağımız bir topluluk için zemin yaratmak için varız.

Ne Yapıyoruz?

Demode, yaratıcı bireylerin seslerini duyurmalarını ve kendilerini özgürce ifade etmelerini destekler. Trendlerden bağımsız, içten ve özgün üretimlerin merkeziyiz. Forumlarımızla fikirlerin buluştuğu, içeriklerimizle yaratıcı ifadelerin okurlar ve üreticiler arasında bağ kurduğu bir köprü oluşturuyoruz. Bireysel yaratıcılığı toplumsal bir dönüşüme bağlayan, ilham veren bir ekosistem olmayı amaçlıyoruz.

Demode Takımı

zeynep deneme.png

Kurucu Ortak & İçerik Üreticisi

Zeynep, yirmilerinde kendini keşfetme, öğrenme ve sevme yolunda olan bir yazarımız. Bu yolculuğun sadece kendine özgü olmadığını, birçok genç gibi onun da benzer kaygılar ve düşünceler içinde olduğunu biliyor. İlişkiler, gelecek kaygısı, mükemmeliyetçilik ya da yaratıcı bir süreçte kaybolmak gibi dertlerini paylaşarak yalnız olmadığını hissetmekten mutluluk duyuyor. Kendisi, diğer insanlardan ilham alan biri. Çevresindeki sanatçı ve tasarımcılarla besleniyor ve onları keşfederken başkalarına da ilham olmayı hedefliyor. Bu yüzden, röportajları ve sanat dünyasından içerikleriyle Demode'de sıklıkla karşınıza çıkacak. Yaratıcı toplulukların bir araya geldiğinde ne kadar güçlü olduğunu biliyor ve Demode’yi böyle bir alan olarak görüyor. İç mimarlık mezunu olsa da kendini hiçbir zaman tek bir kimlikle sınırlamaktan hoşlanmıyor. Saatlerce YouTube’da ev turu izlemek, arkadaşlarıyla sokakta içmek, orta yaşlı kadınlarla beraber grup pilates derslerinde bulunmak ve hala(!!) One Direction dinlemekten keyif alıyor. Demode’de yazılarını paylaşmak için ise fazlasıyla heyecanlı.

mustafa deneme 2.png

Kurucu Ortak & Kreatif Danışman 

Mustafa, henüz yirmilerinin başlarında; hem doğduğu topraklardan biraz uzak hem de oraya ait biri. Aynı zamanda mimarlık arka planından geliyor. Mimarlığı kimi zaman daha şiirsel kimi zaman daha literal; ama her zaman toplumsal bir mesele olarak ele alıyor. Bu mesele üzerine çalışmak ise ortaya yeni fikirler atmak ya da yoktan var etme çabasından oldukça uzak. Süreci de ürünü de kendinden öncekilerin yeniden kompozisyonu olarak görüyor. Bunun başlıca metodunu ise sorular sormak olduğunu düşünüyor. Soruların cevabını bulmak için değil; daha soruyu oluştururken düşünce akışında bir hikmet olduğuna inanıyor. "Neler mümkün?" diye merak ediyor. Soru sorduğu alanlar hem maruz kaldığı hem de ilgi duyduğu alanlarından oluşuyor. Bunlar ise mimarlık tarihi, kentsel konular, mimarlık-sanat arakesiti; moda, giyim ve biraz da pop müzikten oluşuyor. Bu şeyleri anlamak için de okumaya, yazmaya, çizmeye, dikmeye ve yapmaya meraklı. İhtimaller havuzunda boğulmamak için, daha pragmatik bir bakış açısıyla: bu alanları ve farklı insanları birleştirerek yeni amalgamlar ortaya koymayı amaçlıyor. Bu ihtimalleri artırabilmek için de burada!

eylül deneme.png

İçerik Üreticisi

Eskişehir’in çok yönlülüğü, sanata açık yapısı ve sokaklarını saran grafitilerle büyüyen Eylül, tasarım yolculuğuna bu kabullenici kültürel çevrenin etkisiyle adım attı. Hikayesine, küçük ama komün bir şehir olan Eskişehir’in sokaklarında başlaması, onun kelimelerle görsel bir bağ kurmasına neden oldu ve bu tutkuyu tipografiyle birleştirerek güçlü hikayeler anlatmaya yöneltti.Sokakların hisleri ve anıları barındırdığına dair inancı, onu bu sanat formuna derin bir şekilde bağladı. Eylül, kelimelerin taşıdığı güce inanıyor ve bu gücü görselleştirerek insana hislerini sorgulatan tasarımlar yaratmayı hedefliyor. Çalışmalarında modern ve geleneksel arasındaki ince çizgide dolanmaktan keyif alıyor ve kültürün zenginliğini araştırarak bu değerleri evrensel bir perspektifle yeniden yorumluyor. Günlük hayatın içinde saklı kalan, fark edilmeyecek kadar küçük izleri parlatmak, onun sanat pratiğinin temel taşlarından biri. Tipografi dışında kolaj, illüstrasyon ve farklı görsel sanat dallarında da çalışmalar yapan Eylül, farklı materyalleri ve teknikleri bir araya getirerek özgün bir disiplinlerarası dil yaratıyor. Her bir projesinde, zıtlıkların uyumundan beslenerek estetik ve anlam arasında bir denge kurmaya çalışıyor. Müzik ve fotoğraflardan ilham alan Eylül, tasarımlarında kişilik, duygular, hisler ve insan üzerindeki etkilerini merkezine alarak, izleyiciyi derin bir düşünsel yolculuğa davet ediyor. Ona göre sanat, yalnızca bir ifade biçimi değil, aynı zamanda insanın kendi içinde gizli kalmış yaralarını sarmanın bir yolu. Tasarımlarında kullandığı bu çok yönlü yaklaşım, her projeye yeni bir hikaye ve derinlik katmayı amaçlıyor. Sanatın dönüştürücü gücünü, sadece bireysel ifadeyle sınırlı bırakmıyor; aynı zamanda izleyiciyi kendi duygularıyla ve anlam arayışlarıyla yüzleştiren bir araç olarak kullanıyor. Her yeni projede, izleyiciyi hem bireysel hem de kolektif hikayelerin bir parçası yapmayı hedefliyor.

bahar deneme 2.png

İçerik Üreticisi

Bahar, kökleri mimarlık disiplinine dayanan multidisipliner bir sanatçı. Çalışmalarında, modern ve analog teknikleri bir arada kullanarak müzik, psikoloji ve mekan ile kimlik arasındaki sosyo-politik dinamikleri sorguluyor. Müzik bağımlılığının tehlikeli bir noktaya geldiği bir dönemde, şu an müziksiz hareket edebilmenin yollarını keşfetmeye çalışıyor. Underground müzik sahneleri, sanatının önemli bir ilham kaynağı. Bu sahnelerdeki özgün atmosfer ve sesler, sadece bir izleyici olarak değil, bir yaratıcılık aracı olarak da şekil veriyor. Sinemaya olan ilgisi ise odasından çıkmadığı çocukluk yaşlarında hayatı öğrenme aracı olarak başladı. Sanat pratiği; dışlanmışlık, direnç ve dayanışma gibi temalar üzerinden toplumsal yapıları ve gerçekliği sorguluyor. Fotoğraf, karışık medya ve metni bir arada kullandığı deneysel düzenlemeleriyle, hem bireysel hem de kolektif aidiyetin, özgürlüğün ve görünürlüğün nasıl şekillendiğini yeniden düşünmeye çağırıyor. Bahar, sanatın ve tasarımın gücünü kullanarak, bu yapıları ele almanın ve kendini bulmanın ve ifade etmenin çeşitli yollarını arıyor. Yaratıcı süreçlerinde, geleneksel ve çağdaş sınırlar arasındaki ince çizgiyi zorlayarak, hem içsel hem de toplumsal katmanlarda bir keşif yapmayı hedefliyor.

duru deneme.png

İçerik Üreticisi

Duru, Bilkent Üniversitesi Mimarlık Bölümünden yeni mezun olmuş, potansiyel bir mimar ve "sanatçı"dır. Organik formlu mimariye ve biomimikriye özel bir ilgi duymakla birlikte, asıl tutkusu çeşitli sanat dallarında kendini ifade etmektir. Yağlı boya, akrilik ve kil gibi medyumlarla çalışarak sapmış perspektifler kullanır ve hikayeleştirdiği sahneleri çalışmalarına yansıtır. Bazı kişiler tarafından "iğrenç ve rahatsız edici" olarak tanımlanabilen işleri, çirkinlikteki potansiyeli incelemeyi ve görünür kılmayı amaçlar. Aynı zamanda koyu bir doku istifçisidir. Küçüklüğünden beri çevresindeki dokuları fark eder, onları fotoğraflar ve fiziksel olarak biriktirir. Bu doku koleksiyonu, hem sanatsal üretiminde hem de mimari yaklaşımlarında ilham kaynağı olurken fotoğrafçılık pratiklerini geliştirmesine de katkı sağlar. Duru, modaya da büyük bir ilgi duyar. Maksimalist kombinlerine yakışacak kıyafetler tasarlayarak stilini ifade eder. Yaratım süreçlerinde cesur ve deneysel bir tutum benimseyen Duru, hem izleyiciyi hem de kendini duygusallığa ve sorgulamaya davet eder.

b4791472-4903-48c7-bf2d-03da8b050e72.jpg

İçerik Üreticisi

Ege, görsel bir düşünür olarak kendini en otantik biçimde ifade edebilmek için imgesel anlatılara başvuruyor. Ankara merkezli bir fotoğraf sanatçısı olan Ege, öncelikli olarak konsept çekimlere ilgi duyuyor. Fikirlerin zihnine hızlı ve esrarengiz dalgalar halinde geldiğini söylüyor. Bu nedenle, görüntülerin kendisini ondan daha iyi tanıdığına inanıyor. Bu, bir bakıma imgelerin, kişinin özüne en sadık ifade biçimi olduğunu ve hatta kişinin kendisine dürüst olabileceğinden bile daha gerçek olabileceklerini ortaya koyuyor. Ege’nin temel araştırma alanı insan arzusu ve ızdırabı. Yolculuğuna, kendisi üzerinde deneyler yaparak başlıyor. Acı ve neşe hissetmenin benzersiz yollarını kendi üzerinde inceleyerek insan olma halinin bütünselliğine ulaşmayı hedefliyor. Nihayetinde, bireyden yola çıkılarak gidilen her yolun insanlığın evrensel zeminine açılan kapılar olduğunu kendisine ve çevresine hatırlatmayı umuyor. Ege, şu anda Bilkent Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği okuyor. Ancak tutkusu, daha çok görsel sanatsal ifadeye, özellikle konsept fotoğrafçılığına yöneliyor. Sanatsal yolculuğunu, kurgu üretmeye duyduğu yoğun ilgiden dolayı film dünyasında da sürdürmek istiyor.

d5bdddb8-38d7-4290-bd97-6cd07be386b6.jpg

Aras Bayraktar

İçerik Üreticisi

Akışkan, titiz ve melodramatik. Aras’ı binlerce kelime arasından süzüp çıkarabileceğiniz üç ipucu belki, ama hiçbir zaman tamamı değil. Aslen klişe bir İstanbul, Kadıköylü olarak şu an ODTÜ, Ankara'da endüstriyel tasarım lisansı üzerine çalışıyor. Tipografi meraklısı, alternatif müzik bağımlısı ve kitap kurdu olan Aras, tasarımı, müziği, söz yazarlığını, fotoğrafı, videoyu, kolajı, çizimlerini harmanlıyor ve kendi niş dokunuşunu katıyor. Giydiği her parçada, yazdığı her kelimede, çizdiği her çizgide ve çaldığı her notada bir düşünülmüşlük gizli. Sanatı, müziği ve sözleri -onun gibi bir estet için- adeta diğer uzuvları gibi. Tasarımcı kimliğinden süzülen bir sanat anlayışıyla kuralların etrafında dönmeyi, farklı yöntemleri birbiriyle örtüştürmeyi ve farklı dünyaları bir kolajda toplamayı seviyor. Biçim ve tür kaygısı yok, kalıba koysanız da dökülüyor. Hayatındaki duygusal uçları, toplumdaki uyumsuz hissini kimi zaman piyano, gitar ve sesiyle; kimi zaman sivri ve akışkan formlarıyla tasarımlarında ifade ediyor. Çocukluğundan beri üretim onun gündelik bir refleksi; ancak artık bu üretimi izole alanlardan çıkarıp insanlarla, ilişkilerle ve genişleyen dünya perspektifiyle örmeye çalışıyor. Bu kolaj vari üretim biçimiyle bireysel sesini kolektif hikayeler olarak yankılatmak için geliyor.

ss.png

İçerik Üreticisi

Deniz, hislerini en iyi yazarak yaşayan ve içini dökmek için sanatı kullanan birisi. İzmir’de doğup büyüdü ama şu anda Hong Kong’da yaşıyor. City University of Hong Kong’da medya ve iletişim, ikinci ana dal olarak da uluslararası ilişkiler okuyor. Medyaya olan yoğun ilgisiyle beraber dünyada yaşananların farkında olmanın ve olanlar hakkında ses çıkarmanın önemini anlayan biri, bu sebeple de sanatına önemli bulduğu konuları katmayı amaçlıyor. Önceden yazdığı yazılar genellikle izlediği diziler ve filmlerle alakalı, bu tip içeriklerin daha büyük küresel sorunlarla olan bağlantılarını analiz etmek onun çok ilgisini çekiyor. DEMODE için yarattıklarının daha kişisel ve sanatsal içerikler olmasını istiyor, genelde deneme yazmaya alışkın olsa da artık minik “zine” gibi kitapçıklarda hem yazı yazıp hem de görseller kullanıp kendi hislerini en iyi şekilde anlatabilmeyi hedefliyor. Ona ilham veren şeyler hayatta yaşadıkları; yani genelde aşk, kaybedilen arkadaşlıklar, hayaller, büyüme sancıları, depresyon, yalnızlık, kimlik sorunları gibi herkesin ilişki kurabileceği ama konuşmaktan da bazen çekindiği konular. Yarattıklarında da ana hedefi kendi deneyimlerinin sansürsüz bir tasvirin göstererek onunla aynı hisleri paylaşan insanların yalnız olmadıklarını anlayabilmelerini sağlamak.

zeynep deneme.png

Kurucu Ortak & İçerik Üreticisi

Zeynep, yirmilerinde kendini keşfetme, öğrenme ve sevme yolunda olan bir yazarımız. Bu yolculuğun sadece kendine özgü olmadığını, birçok genç gibi onun da benzer kaygılar ve düşünceler içinde olduğunu biliyor. İlişkiler, gelecek kaygısı, mükemmeliyetçilik ya da yaratıcı bir süreçte kaybolmak gibi dertlerini paylaşarak yalnız olmadığını hissetmekten mutluluk duyuyor. Kendisi, diğer insanlardan ilham alan biri. Çevresindeki sanatçı ve tasarımcılarla besleniyor ve onları keşfederken başkalarına da ilham olmayı hedefliyor. Bu yüzden, röportajları ve sanat dünyasından içerikleriyle Demode'de sıklıkla karşınıza çıkacak. Yaratıcı toplulukların bir araya geldiğinde ne kadar güçlü olduğunu biliyor ve Demode’yi böyle bir alan olarak görüyor. İç mimarlık mezunu olsa da kendini hiçbir zaman tek bir kimlikle sınırlamaktan hoşlanmıyor. Saatlerce YouTube’da ev turu izlemek, arkadaşlarıyla sokakta içmek, orta yaşlı kadınlarla beraber grup pilates derslerinde bulunmak ve hala(!!) One Direction dinlemekten keyif alıyor. Demode’de yazılarını paylaşmak için ise fazlasıyla heyecanlı.

mustafa deneme 2.png

Kurucu Ortak & Kreatif Danışman 

Mustafa, henüz yirmilerinin başlarında; hem doğduğu topraklardan biraz uzak hem de oraya ait biri. Aynı zamanda mimarlık arka planından geliyor. Mimarlığı kimi zaman daha şiirsel kimi zaman daha literal; ama her zaman toplumsal bir mesele olarak ele alıyor. Bu mesele üzerine çalışmak ise ortaya yeni fikirler atmak ya da yoktan var etme çabasından oldukça uzak. Süreci de ürünü de kendinden öncekilerin yeniden kompozisyonu olarak görüyor. Bunun başlıca metodunu ise sorular sormak olduğunu düşünüyor. Soruların cevabını bulmak için değil; daha soruyu oluştururken düşünce akışında bir hikmet olduğuna inanıyor. "Neler mümkün?" diye merak ediyor. Soru sorduğu alanlar hem maruz kaldığı hem de ilgi duyduğu alanlarından oluşuyor. Bunlar ise mimarlık tarihi, kentsel konular, mimarlık-sanat arakesiti; moda, giyim ve biraz da pop müzikten oluşuyor. Bu şeyleri anlamak için de okumaya, yazmaya, çizmeye, dikmeye ve yapmaya meraklı. İhtimaller havuzunda boğulmamak için, daha pragmatik bir bakış açısıyla: bu alanları ve farklı insanları birleştirerek yeni amalgamlar ortaya koymayı amaçlıyor. Bu ihtimalleri artırabilmek için de burada!

merrrrrrrrrrr.png

Mert Eren Toptaş

İçerik Üreticisi

Vizyonların ve duyguların en saf versiyonlarına dokunmaya çalışan Mert, bunu yapabilmek için çeşitli yöntemlere başvuruyor. Bu yöntemlerin hepsinde kendi personasını ortaya koyma gayreti onu disiplinler arası kaymalarda bile bir arada tutuyor. Görsel ve işitsel ögelere olan merakı küçük yaşlara kadar dayanan Mert, bu tutkusunu en başından beri çizimleri, kolajları, heykelleri ve müziği ile hem dijital hem de geleneksel olarak sürdürüyor. Süregelen bu tutkusunu yaşadığı deneyimler ve duygu – düşünce yapısına borçlu olduğunu belirtiyor. Kendisini, çevresini ve yaşantılarını en dürüst biçimde, bazen de olabildiğince vahşi şekillerde, sanatında aktarıyor, bu şekilde kendisini de dünya üzerinde daha derin bir şekilde algılıyor. İzmir’de doğup büyüyor, yaşadığı yerin Akdeniz esintileri ile kendi hayal dünyasının imgelerini kaynaştırarak sisli bir perdeden çoğu yaratım sürecinde bize açıyor. Gece hayatı, ışıklar, erotizm, zıtlıklar, duygusal eğilimler ve hayali bozulmaları derin tonlarla ve canlı renklerle, bazen saf bazen de provokatif bir tutumla bize sunuyor. Eğitimine görsel iletişim tasarım öğrencisi olarak devam ediyor ve bir yandan ilgisini çeken her şeye büyük bir açlık besliyor. Sanatı ve eserleriyle her seferinde kendisinin ve hayatın yeni bir parçasını keşfeden Mert, her defasında daha fazla yaratıcılık ve duygu ile bu platformda karşınıza çıkıyor.

eylül deneme.png

Eylül Esmer

İçerik Üreticisi

Eskişehir’in çok yönlülüğü, sanata açık yapısı ve sokaklarını saran grafitilerle büyüyen Eylül, tasarım yolculuğuna bu kabullenici kültürel çevrenin etkisiyle adım attı. Hikayesine, küçük ama komün bir şehir olan Eskişehir’in sokaklarında başlaması, onun kelimelerle görsel bir bağ kurmasına neden oldu ve bu tutkuyu tipografiyle birleştirerek güçlü hikayeler anlatmaya yöneltti.Sokakların hisleri ve anıları barındırdığına dair inancı, onu bu sanat formuna derin bir şekilde bağladı. Eylül, kelimelerin taşıdığı güce inanıyor ve bu gücü görselleştirerek insana hislerini sorgulatan tasarımlar yaratmayı hedefliyor. Çalışmalarında modern ve geleneksel arasındaki ince çizgide dolanmaktan keyif alıyor ve kültürün zenginliğini araştırarak bu değerleri evrensel bir perspektifle yeniden yorumluyor. Günlük hayatın içinde saklı kalan, fark edilmeyecek kadar küçük izleri parlatmak, onun sanat pratiğinin temel taşlarından biri. Tipografi dışında kolaj, illüstrasyon ve farklı görsel sanat dallarında da çalışmalar yapan Eylül, farklı materyalleri ve teknikleri bir araya getirerek özgün bir disiplinlerarası dil yaratıyor. Her bir projesinde, zıtlıkların uyumundan beslenerek estetik ve anlam arasında bir denge kurmaya çalışıyor. Müzik ve fotoğraflardan ilham alan Eylül, tasarımlarında kişilik, duygular, hisler ve insan üzerindeki etkilerini merkezine alarak, izleyiciyi derin bir düşünsel yolculuğa davet ediyor. Ona göre sanat, yalnızca bir ifade biçimi değil, aynı zamanda insanın kendi içinde gizli kalmış yaralarını sarmanın bir yolu. Tasarımlarında kullandığı bu çok yönlü yaklaşım, her projeye yeni bir hikaye ve derinlik katmayı amaçlıyor. Sanatın dönüştürücü gücünü, sadece bireysel ifadeyle sınırlı bırakmıyor; aynı zamanda izleyiciyi kendi duygularıyla ve anlam arayışlarıyla yüzleştiren bir araç olarak kullanıyor. Her yeni projede, izleyiciyi hem bireysel hem de kolektif hikayelerin bir parçası yapmayı hedefliyor.

b4791472-4903-48c7-bf2d-03da8b050e72.jpg

Ege Safi

İçerik Üreticisi

Ege, görsel bir düşünür olarak kendini en otantik biçimde ifade edebilmek için imgesel anlatılara başvuruyor. Ankara merkezli bir fotoğraf sanatçısı olan Ege, öncelikli olarak konsept çekimlere ilgi duyuyor. Fikirlerin zihnine hızlı ve esrarengiz dalgalar halinde geldiğini söylüyor. Bu nedenle, görüntülerin kendisini ondan daha iyi tanıdığına inanıyor. Bu, bir bakıma imgelerin, kişinin özüne en sadık ifade biçimi olduğunu ve hatta kişinin kendisine dürüst olabileceğinden bile daha gerçek olabileceklerini ortaya koyuyor. Ege’nin temel araştırma alanı insan arzusu ve ızdırabı. Yolculuğuna, kendisi üzerinde deneyler yaparak başlıyor. Acı ve neşe hissetmenin benzersiz yollarını kendi üzerinde inceleyerek insan olma halinin bütünselliğine ulaşmayı hedefliyor. Nihayetinde, bireyden yola çıkılarak gidilen her yolun insanlığın evrensel zeminine açılan kapılar olduğunu kendisine ve çevresine hatırlatmayı umuyor. Ege, şu anda Bilkent Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği okuyor. Ancak tutkusu, daha çok görsel sanatsal ifadeye, özellikle konsept fotoğrafçılığına yöneliyor. Sanatsal yolculuğunu, kurgu üretmeye duyduğu yoğun ilgiden dolayı film dünyasında da sürdürmek istiyor.

duru deneme.png

Duru Kanımtürk

İçerik Üreticisi

Duru, Bilkent Üniversitesi Mimarlık Bölümünden yeni mezun olmuş, potansiyel bir mimar ve "sanatçı"dır. Organik formlu mimariye ve biomimikriye özel bir ilgi duymakla birlikte, asıl tutkusu çeşitli sanat dallarında kendini ifade etmektir. Yağlı boya, akrilik ve kil gibi medyumlarla çalışarak sapmış perspektifler kullanır ve hikayeleştirdiği sahneleri çalışmalarına yansıtır. Bazı kişiler tarafından "iğrenç ve rahatsız edici" olarak tanımlanabilen işleri, çirkinlikteki potansiyeli incelemeyi ve görünür kılmayı amaçlar. Aynı zamanda koyu bir doku istifçisidir. Küçüklüğünden beri çevresindeki dokuları fark eder, onları fotoğraflar ve fiziksel olarak biriktirir. Bu doku koleksiyonu, hem sanatsal üretiminde hem de mimari yaklaşımlarında ilham kaynağı olurken fotoğrafçılık pratiklerini geliştirmesine de katkı sağlar. Duru, modaya da büyük bir ilgi duyar. Maksimalist kombinlerine yakışacak kıyafetler tasarlayarak stilini ifade eder. Yaratım süreçlerinde cesur ve deneysel bir tutum benimseyen Duru, hem izleyiciyi hem de kendini duygusallığa ve sorgulamaya davet eder.

14_edited_edited_edited.jpg
bahar deneme 2.png

Bahar Öztürk

İçerik Üreticisi

Bahar, kökleri mimarlık disiplinine dayanan multidisipliner bir sanatçı. Çalışmalarında, modern ve analog teknikleri bir arada kullanarak müzik, psikoloji ve mekan ile kimlik arasındaki sosyo-politik dinamikleri sorguluyor. Müzik bağımlılığının tehlikeli bir noktaya geldiği bir dönemde, şu an müziksiz hareket edebilmenin yollarını keşfetmeye çalışıyor. Underground müzik sahneleri, sanatının önemli bir ilham kaynağı. Bu sahnelerdeki özgün atmosfer ve sesler, sadece bir izleyici olarak değil, bir yaratıcılık aracı olarak da şekil veriyor. Sinemaya olan ilgisi ise odasından çıkmadığı çocukluk yaşlarında hayatı öğrenme aracı olarak başladı. Sanat pratiği; dışlanmışlık, direnç ve dayanışma gibi temalar üzerinden toplumsal yapıları ve gerçekliği sorguluyor. Fotoğraf, karışık medya ve metni bir arada kullandığı deneysel düzenlemeleriyle, hem bireysel hem de kolektif aidiyetin, özgürlüğün ve görünürlüğün nasıl şekillendiğini yeniden düşünmeye çağırıyor. Bahar, sanatın ve tasarımın gücünü kullanarak, bu yapıları ele almanın ve kendini bulmanın ve ifade etmenin çeşitli yollarını arıyor. Yaratıcı süreçlerinde, geleneksel ve çağdaş sınırlar arasındaki ince çizgiyi zorlayarak, hem içsel hem de toplumsal katmanlarda bir keşif yapmayı hedefliyor.

00.png

İçerik Üreticisi

Sanata olan ilgisi çocukluk yıllarında keman, bale ve resimle başlayan Selin, zamanla moda tasarımı ve çizgi romana yönelerek hikâye anlatıcılığına ilgi duymaya başladı. Erken yaşlarda sanatla iç içe olmanın, yeniliklere adapte olma gücünü geliştirdiğine inanıyor. Henüz kendini keşfetme aşamasında olsa da, en emin olduğu şey tiyatro ve müzikale olan tutkusu. Sahne ve prodüksiyon tasarımına büyük ilgi duyan Selin, mekânların anlatısal ve görsel etkilerini araştırarak film, tiyatro ve sahne prodüksiyonları için tasarım ve içerik üretmeye yönelmektedir. Sinematografiye duyduğu derin ilgi, kameranın anlatı gücünü keşfetmesini sağlarken, sanatın toplumu dönüştürebileceğine olan inancı projelerinde en büyük motivasyon kaynaklarından biri. Çalışmalarında hikâye anlatıcılığı, görsel sanatlar ve dijital teknolojileri bir araya getirerek izleyicilerle güçlü duygusal bağlar kurmayı seviyor.

14_edited_edited_edited_edited.jpg
merrrrrrrrrrr.png

İçerik Üreticisi

Vizyonların ve duyguların en saf versiyonlarına dokunmaya çalışan Mert, bunu yapabilmek için çeşitli yöntemlere başvuruyor. Bu yöntemlerin hepsinde kendi personasını ortaya koyma gayreti onu disiplinler arası kaymalarda bile bir arada tutuyor. Görsel ve işitsel ögelere olan merakı küçük yaşlara kadar dayanan Mert, bu tutkusunu en başından beri çizimleri, kolajları, heykelleri ve müziği ile hem dijital hem de geleneksel olarak sürdürüyor. Süregelen bu tutkusunu yaşadığı deneyimler ve duygu – düşünce yapısına borçlu olduğunu belirtiyor. Kendisini, çevresini ve yaşantılarını en dürüst biçimde, bazen de olabildiğince vahşi şekillerde, sanatında aktarıyor, bu şekilde kendisini de dünya üzerinde daha derin bir şekilde algılıyor. İzmir’de doğup büyüyor, yaşadığı yerin Akdeniz esintileri ile kendi hayal dünyasının imgelerini kaynaştırarak sisli bir perdeden çoğu yaratım sürecinde bize açıyor. Gece hayatı, ışıklar, erotizm, zıtlıklar, duygusal eğilimler ve hayali bozulmaları derin tonlarla ve canlı renklerle, bazen saf bazen de provokatif bir tutumla bize sunuyor. Eğitimine görsel iletişim tasarım öğrencisi olarak devam ediyor ve bir yandan ilgisini çeken her şeye büyük bir açlık besliyor. Sanatı ve eserleriyle her seferinde kendisinin ve hayatın yeni bir parçasını keşfeden Mert, her defasında daha fazla yaratıcılık ve duygu ile bu platformda karşınıza çıkıyor.

00.png

İçerik Üretici

Sanata olan ilgisi çocukluk yıllarında keman, bale ve resimle başlayan Selin, zamanla moda tasarımı ve çizgi romana yönelerek hikâye anlatıcılığına ilgi duymaya başladı. Erken yaşlarda sanatla iç içe olmanın, yeniliklere adapte olma gücünü geliştirdiğine inanıyor. Henüz kendini keşfetme aşamasında olsa da, en emin olduğu şey tiyatro ve müzikale olan tutkusu. Sahne ve prodüksiyon tasarımına büyük ilgi duyan Selin, mekânların anlatısal ve görsel etkilerini araştırarak film, tiyatro ve sahne prodüksiyonları için tasarım ve içerik üretmeye yönelmektedir. Sinematografiye duyduğu derin ilgi, kameranın anlatı gücünü keşfetmesini sağlarken, sanatın toplumu dönüştürebileceğine olan inancı projelerinde en büyük motivasyon kaynaklarından biri. Çalışmalarında hikâye anlatıcılığı, görsel sanatlar ve dijital teknolojileri bir araya getirerek izleyicilerle güçlü duygusal bağlar kurmayı seviyor.

edaeda.png

İçerik Üreticisi

Eda, resim, piyano ve dansla ilgilenen bir Bilgisayar Bilimleri ve Fizik öğrencisi. Hayali fizik alanında araştırmacı olmak olsa da, resim onun asıl kendini ifade etme biçimi. Küçüklüğünden beri resim atölyelerine katılan Eda, yıllar içinde kendi karakteri ve hayatı gibi resim tarzı da değişen biri. Şu anki isteği, kendini teknik anlamda geliştirmek, olabildiğince farklı materyallerle çalışmak ve bu yolda kendi stilini yakalamak. Canlı nü model dersleri alan Eda, insan vücudunu incelemeyi ve resimlerine konu etmeyi çok sevdiğini fark etti. Uzun süredir çizimlerinin ilham kaynağı insan vücudu, özellikle de kadın vücudu. Resimlerinde, tablolarında ve bazen yazılarında vermek istediği etki, “kadın tarafından kadının anlatımı.” Rüyalarından, kendi deneyimlerinden, hayatından ve çevresindeki insanların hikayelerinden ilham alan Eda, eserlerinde hem geleneksel realist hem de alternatif dokunuşlar kullanıyor. Rüyalarını, düşüncelerini ve duygularını görsel olarak görebildiği tek alan olarak tanımladığından, çoğu resmini uykusu sırasında gördüğünü ve sabah kalkıp eskizle kaydettiğini söylüyor. Son zamanlarda, kendini iyi hissettiği ya da yeni tanıştığı yerlerde geçirdiği anları yakalamak için bir manzara çizimleri serisi üzerinde çalışıyor. Aynı zamanda küçüklüğünden beri klasik bale eğitimi alan ve 18 yaşında eğitmen diploması kazanan Eda, bedenini kullanmanın ve fiziksel ifade etmenin önemine inanıyor. Bir ressam olarak tablolarında hareketi ararken, bir dansçı olarak da eserinin kendi bedeni olduğunu düşünüyor. Dansın, resimlerini şekillendirmede büyük bir rolü olduğuna inanıyor. Partnerli danslarda özellikle Latin danslarına ilgi duyan Eda, en çok salsa ve tango ile bağ kurmuş. Küçüklüğünden beri solfej ve piyano eğitimi alan Eda, bu alanlarda da kendini geliştirmeye devam ediyor. Kendini tek bir meslek veya sanat dalıyla tanımlamak yerine, ilgilendiği tüm disiplinleri kendini ifade etme ve başkalarını anlama aracı olarak görüyor. Hayalinde hem bilim hem de sanat dünyasında yer almak var; birini öbürü olmadan düşünemiyor.

DEMODE Takımı

edaeda.png

Eda Sönmez

İçerik Üreticisi

Eda, resim, piyano ve dansla ilgilenen bir Bilgisayar Bilimleri ve Fizik öğrencisi. Hayali fizik alanında araştırmacı olmak olsa da, resim onun asıl kendini ifade etme biçimi. Küçüklüğünden beri resim atölyelerine katılan Eda, yıllar içinde kendi karakteri ve hayatı gibi resim tarzı da değişen biri. Şu anki isteği, kendini teknik anlamda geliştirmek, olabildiğince farklı materyallerle çalışmak ve bu yolda kendi stilini yakalamak. Canlı nü model dersleri alan Eda, insan vücudunu incelemeyi ve resimlerine konu etmeyi çok sevdiğini fark etti. Uzun süredir çizimlerinin ilham kaynağı insan vücudu, özellikle de kadın vücudu. Resimlerinde, tablolarında ve bazen yazılarında vermek istediği etki, “kadın tarafından kadının anlatımı.” Rüyalarından, kendi deneyimlerinden, hayatından ve çevresindeki insanların hikayelerinden ilham alan Eda, eserlerinde hem geleneksel realist hem de alternatif dokunuşlar kullanıyor. Rüyalarını, düşüncelerini ve duygularını görsel olarak görebildiği tek alan olarak tanımladığından, çoğu resmini uykusu sırasında gördüğünü ve sabah kalkıp eskizle kaydettiğini söylüyor. Son zamanlarda, kendini iyi hissettiği ya da yeni tanıştığı yerlerde geçirdiği anları yakalamak için bir manzara çizimleri serisi üzerinde çalışıyor. Aynı zamanda küçüklüğünden beri klasik bale eğitimi alan ve 18 yaşında eğitmen diploması kazanan Eda, bedenini kullanmanın ve fiziksel ifade etmenin önemine inanıyor. Bir ressam olarak tablolarında hareketi ararken, bir dansçı olarak da eserinin kendi bedeni olduğunu düşünüyor. Dansın, resimlerini şekillendirmede büyük bir rolü olduğuna inanıyor. Partnerli danslarda özellikle Latin danslarına ilgi duyan Eda, en çok salsa ve tango ile bağ kurmuş. Küçüklüğünden beri solfej ve piyano eğitimi alan Eda, bu alanlarda da kendini geliştirmeye devam ediyor. Kendini tek bir meslek veya sanat dalıyla tanımlamak yerine, ilgilendiği tüm disiplinleri kendini ifade etme ve başkalarını anlama aracı olarak görüyor. Hayalinde hem bilim hem de sanat dünyasında yer almak var; birini öbürü olmadan düşünemiyor.

ss.png

Deniz Koçak

İçerik Üreticisi

Deniz, hislerini en iyi yazarak yaşayan ve içini dökmek için sanatı kullanan birisi. İzmir’de doğup büyüdü ama şu anda Hong Kong’da yaşıyor. City University of Hong Kong’da medya ve iletişim, ikinci ana dal olarak da uluslararası ilişkiler okuyor. Medyaya olan yoğun ilgisiyle beraber dünyada yaşananların farkında olmanın ve olanlar hakkında ses çıkarmanın önemini anlayan biri, bu sebeple de sanatına önemli bulduğu konuları katmayı amaçlıyor. Önceden yazdığı yazılar genellikle izlediği diziler ve filmlerle alakalı, bu tip içeriklerin daha büyük küresel sorunlarla olan bağlantılarını analiz etmek onun çok ilgisini çekiyor. DEMODE için yarattıklarının daha kişisel ve sanatsal içerikler olmasını istiyor, genelde deneme yazmaya alışkın olsa da artık minik “zine” gibi kitapçıklarda hem yazı yazıp hem de görseller kullanıp kendi hislerini en iyi şekilde anlatabilmeyi hedefliyor. Ona ilham veren şeyler hayatta yaşadıkları; yani genelde aşk, kaybedilen arkadaşlıklar, hayaller, büyüme sancıları, depresyon, yalnızlık, kimlik sorunları gibi herkesin ilişki kurabileceği ama konuşmaktan da bazen çekindiği konular. Yarattıklarında da ana hedefi kendi deneyimlerinin sansürsüz bir tasvirin göstererek onunla aynı hisleri paylaşan insanların yalnız olmadıklarını anlayabilmelerini sağlamak.

d5bdddb8-38d7-4290-bd97-6cd07be386b6.jpg

Aras Bayraktar

İçerik Üreticisi

Akışkan, titiz ve melodramatik. Aras’ı binlerce kelime arasından süzüp çıkarabileceğiniz üç ipucu belki, ama hiçbir zaman tamamı değil. Aslen klişe bir İstanbul, Kadıköylü olarak şu an ODTÜ, Ankara'da endüstriyel tasarım lisansı üzerine çalışıyor. Tipografi meraklısı, alternatif müzik bağımlısı ve kitap kurdu olan Aras, tasarımı, müziği, söz yazarlığını, fotoğrafı, videoyu, kolajı, çizimlerini harmanlıyor ve kendi niş dokunuşunu katıyor. Giydiği her parçada, yazdığı her kelimede, çizdiği her çizgide ve çaldığı her notada bir düşünülmüşlük gizli. Sanatı, müziği ve sözleri -onun gibi bir estet için- adeta diğer uzuvları gibi. Tasarımcı kimliğinden süzülen bir sanat anlayışıyla kuralların etrafında dönmeyi, farklı yöntemleri birbiriyle örtüştürmeyi ve farklı dünyaları bir kolajda toplamayı seviyor. Biçim ve tür kaygısı yok, kalıba koysanız da dökülüyor. Hayatındaki duygusal uçları, toplumdaki uyumsuz hissini kimi zaman piyano, gitar ve sesiyle; kimi zaman sivri ve akışkan formlarıyla tasarımlarında ifade ediyor. Çocukluğundan beri üretim onun gündelik bir refleksi; ancak artık bu üretimi izole alanlardan çıkarıp insanlarla, ilişkilerle ve genişleyen dünya perspektifiyle örmeye çalışıyor. Bu kolaj vari üretim biçimiyle bireysel sesini kolektif hikayeler olarak yankılatmak için geliyor.

EYLÜLL.png

İçerik Üreticisi

Eylül, nitelikli bir okur. Okuduklarını sağlam bir zeminde birbirine bağlayabilen, kültürün ve kapitalizmin sürüklediği yerden kendi doğrularıyla köklenmeyi seçmiş biri. İşletme eğitimini tamamladıktan sonra, farklı kurumsal alanlarda çalışma fırsatı bulmuş. Herkesin korktuğu bir hayatın içinde, herkes kadar korkmayarak kendi dünyasını özgür iradesiyle kurabilmiş. Klişelere inanan biri; bu yüzden çevresini insanlar kadar kitaplarla dolduruyor. Hayatın ona sunduklarıyla paralel ilerlerken, nefes alabilmek için üretmeyi seçiyor. DEMODE'deki varlığı; kısa hikayeler, anılar ve kadın olmanın çalkantılı dünyasını kitaplardan aldığı güçle dışarıya aktarabilme arzusuna dayanıyor. Özellikle feminizm, sosyoloji ve psikoloji ekseninde, bu alanların en insancıl noktalarına tutunarak, kendi deneyimleriyle harmanladığı bir ses yaratmaya çalışıyor.

00.png

İçerik Üretici

Sanata olan ilgisi çocukluk yıllarında keman, bale ve resimle başlayan Selin, zamanla moda tasarımı ve çizgi romana yönelerek hikâye anlatıcılığına ilgi duymaya başladı. Erken yaşlarda sanatla iç içe olmanın, yeniliklere adapte olma gücünü geliştirdiğine inanıyor. Henüz kendini keşfetme aşamasında olsa da, en emin olduğu şey tiyatro ve müzikale olan tutkusu. Sahne ve prodüksiyon tasarımına büyük ilgi duyan Selin, mekânların anlatısal ve görsel etkilerini araştırarak film, tiyatro ve sahne prodüksiyonları için tasarım ve içerik üretmeye yönelmektedir. Sinematografiye duyduğu derin ilgi, kameranın anlatı gücünü keşfetmesini sağlarken, sanatın toplumu dönüştürebileceğine olan inancı projelerinde en büyük motivasyon kaynaklarından biri. Çalışmalarında hikâye anlatıcılığı, görsel sanatlar ve dijital teknolojileri bir araya getirerek izleyicilerle güçlü duygusal bağlar kurmayı seviyor.

ss.png

İçerik Üreticisi

Deniz, hislerini en iyi yazarak yaşayan ve içini dökmek için sanatı kullanan birisi. İzmir’de doğup büyüdü ama şu anda Hong Kong’da yaşıyor. City University of Hong Kong’da medya ve iletişim, ikinci ana dal olarak da uluslararası ilişkiler okuyor. Medyaya olan yoğun ilgisiyle beraber dünyada yaşananların farkında olmanın ve olanlar hakkında ses çıkarmanın önemini anlayan biri, bu sebeple de sanatına önemli bulduğu konuları katmayı amaçlıyor. Önceden yazdığı yazılar genellikle izlediği diziler ve filmlerle alakalı, bu tip içeriklerin daha büyük küresel sorunlarla olan bağlantılarını analiz etmek onun çok ilgisini çekiyor. DEMODE için yarattıklarının daha kişisel ve sanatsal içerikler olmasını istiyor, genelde deneme yazmaya alışkın olsa da artık minik “zine” gibi kitapçıklarda hem yazı yazıp hem de görseller kullanıp kendi hislerini en iyi şekilde anlatabilmeyi hedefliyor. Ona ilham veren şeyler hayatta yaşadıkları; yani genelde aşk, kaybedilen arkadaşlıklar, hayaller, büyüme sancıları, depresyon, yalnızlık, kimlik sorunları gibi herkesin ilişki kurabileceği ama konuşmaktan da bazen çekindiği konular. Yarattıklarında da ana hedefi kendi deneyimlerinin sansürsüz bir tasvirin göstererek onunla aynı hisleri paylaşan insanların yalnız olmadıklarını anlayabilmelerini sağlamak.

merrrrrrrrrrr.png

İçerik Üreticisi

Vizyonların ve duyguların en saf versiyonlarına dokunmaya çalışan Mert, bunu yapabilmek için çeşitli yöntemlere başvuruyor. Bu yöntemlerin hepsinde kendi personasını ortaya koyma gayreti onu disiplinler arası kaymalarda bile bir arada tutuyor. Görsel ve işitsel ögelere olan merakı küçük yaşlara kadar dayanan Mert, bu tutkusunu en başından beri çizimleri, kolajları, heykelleri ve müziği ile hem dijital hem de geleneksel olarak sürdürüyor. Süregelen bu tutkusunu yaşadığı deneyimler ve duygu – düşünce yapısına borçlu olduğunu belirtiyor. Kendisini, çevresini ve yaşantılarını en dürüst biçimde, bazen de olabildiğince vahşi şekillerde, sanatında aktarıyor, bu şekilde kendisini de dünya üzerinde daha derin bir şekilde algılıyor. İzmir’de doğup büyüyor, yaşadığı yerin Akdeniz esintileri ile kendi hayal dünyasının imgelerini kaynaştırarak sisli bir perdeden çoğu yaratım sürecinde bize açıyor. Gece hayatı, ışıklar, erotizm, zıtlıklar, duygusal eğilimler ve hayali bozulmaları derin tonlarla ve canlı renklerle, bazen saf bazen de provokatif bir tutumla bize sunuyor. Eğitimine görsel iletişim tasarım öğrencisi olarak devam ediyor ve bir yandan ilgisini çeken her şeye büyük bir açlık besliyor. Sanatı ve eserleriyle her seferinde kendisinin ve hayatın yeni bir parçasını keşfeden Mert, her defasında daha fazla yaratıcılık ve duygu ile bu platformda karşınıza çıkıyor.

bottom of page